Distopik, olası kıyamet senaryolarından birinin yaşandığı
karanlık gelecek anlamına gelir. Ütopik toplumlarda bir toplum ne kadar uyumlu
ve mutlu ise distopik toplumlar da bir o kadar umutsuz ve kaotik bir yapıya
sahiptir. Distopyalarda gelecek olabildiğince umutsuz ve karanlık bir şekilde
resmedilir.
Distopik kelimesi, Ütopya kelimesinin zıt anlamlısı olan
distopyadan türetilmiştir. Kökeni Antik Yunan’a dayanan sözcük, “kötü ve
çirkin” anlamına gelen “dis” sıfatı ile “yer” anlamındaki “topya” kelimelerinin
birleşmesiyle oluşmuştur. Sözcük daha çok “Distopik gelecek & toplum” ve
“distopik film & roman” gibi kalıplaşmış ifadelerde kullanılır.
Distopik kelimesi iki anlam taşır:
Zorba ve baskıcı bir yönetim altında, temel hak ve
özgürlükleri kısıtlanmış ya da tamamen elinden alınmış toplumlara verilen isim.
Yaşanan küresel ya da ulusal bir felaket sonrasında
insanların genelinde umudun ve yaşama isteğinin kalmadığı karanlık gelecek.
Distopik kavramı, edebiyatta ve sinemada sıkça karşımıza
çıkar. Örneğin, George Orwell’ın “1984,” Ivan Zamyatin’in “Biz,” Aldous
Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” ve Ray Bradbury’nin “Fahrenheit 451” gibi
kitapları distopik örnekler arasında yer alırken, sinemada da “28 Gün Sonra,”
“Matrix,” “Blade Runner” gibi filmler distopik temaları işler.
Yorumlar
Yorum Gönder